Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı bünyesinde faaliyetlerine devam eden Adiyuf Çerkes El Sanatları Grubu’nun “Kadim Çerkes El Sanatları ve Günümüz Uygulamaları” başlıklı sergisi sanatseverlerle buluştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde (TİEM) açılan sergide, Bengün ve Cengiz Gül ile Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı koleksiyonundan eserler, gümüş işçiliğinin uygulandığı giysi, süs eşyası ve silahların yanı sıra Adiyuf Çerkes El Sanatları Grubu’nun bugüne uyarladığı takı çalışmaları beğeniye sunuldu.
“Kadim Çerkes kültürünün etnografik eserleri de burada”
TİEM Müdürü Ekrem Aytar da sergiye ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek “Biz sergiyi sadece el sanatları olarak düşünüyorduk ama sergiyi gezdiğimizde göreceğiz, kadim Çerkes kültürünün etnografik eserleri de burada var. Bu eserlerden yola çıkarak yapılan, günümüze ait objeleri de görmekten mutluyuz. Emeği geçenlere teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
“Çerkes el sanatlarındaki her motif bir şeyi anlatır”
Sergide antika silahlar, silah askıları, dokuma kıyafetlerin yer aldığını, bu eserlerden ve tekniklerden esinlenerek de el işiyle hazırlanan takıların görülebileceğini söyleyen Yurdakul, “Gördüğünüz takıların hepsi, elbiselerimizin, silahlarımızın kullandığımız başka şeylerin üzerinde de var olan şeyler. Daha önce bunlar gümüş iplerle örülüyordu. Şimdi biz gümüş tellerle örüyoruz.” dedi.
Yurdakul, geçmişten bu yana Çerkes kadınlarının el sanatlarına çok önem verdiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Çerkes el sanatlarındaki her motif bir şeyi anlatır. Her türlü ip, bir yerde kullanılır. Parmakla ördüğümüz şeritlerin en ince şekli elbiselerin dış dikiş yerlerini örtmek için kullanılır ama bu simli ipten de olabilir, normal ipten de olabilir. Parlaklık ve çok malzeme sosyal statüyü ifade eder aslında. En önemlisi kız evlendiği vakit yine kendi soyadıyla anılır. Bunun devam etmesi için de kız gelin olduğu vakit çeyizini dağıtır. Çeyizinin hiçbir şeyinden istifade edemez. Bir tek evden çıktığı elbisesi üzerinde kalır, bu elbise çok özeldir. Üzerine yapılan motiflerin arasına bir yere sülale damgası işlenir. Dolayısıyla ölünceye kadar eşinin ailesiyle gittiği her yere o elbiseyi giyer ve o elbisedeki damgadan yani sembolden ötürü herkes onun hangi ailenin kızı olduğunu bilir.”
Sergi, 10 Aralık’a kadar açık kalacak.