Türkiye’de YMM Odaları Arasında Süren Disiplin Tartışmaları

İstanbul Yeminli Mali Müşavir (YMM) Odası’nda Emsal Özcan’ın başkanlığını yaptığı Disiplin Kurulu, MASAK’a şüpheli işlem bildiren bir YMM’ye disiplin cezası vermesiyle gündeme gelmişti. Odatv yazarı Yusuf İleri’nin “Suç Gelirlerini Aklamaya Çalışan Başkan” başlıklı yazısı ise büyük yankı uyandırmıştı. Bu durum, hem İstanbul YMM Odası hem de Emsal Özcan tarafından suçlamalarla sonuçlandı ve tazminat davaları açıldı. Ancak bu suçlamalar takipsizlikle sonuçlandı.

Kararda Ne Denildi?

Emsal Özcan’ın açtığı tazminat davası ise reddedildi ve kararda basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin çatıştığı durumlarda hukukun kamusal yararı temel aldığı belirtildi. Disiplin cezasının kesinleşmemesinin sonucu etkilemediği vurgulandı ve sıradan vatandaşların da şüpheli işlem bildirebileceği hatırlatıldı.

Şüpheli İşlem Bildirimi Yapana Cezası Yasak

MASAK’a şüpheli işlem bildiren kişilere ceza verilmesi, yasalarca yasaklanmış durumda. Bu durum, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Kanunu’nda belirtilmiş olsa da, MASAK’a böyle bir ceza verilmesi TCK madde 257’ye göre suç oluşturuyor. Bu durum eleştirilince Emsal Özcan tazminat talebinde bulundu.

Uluslararası Sözleşmelerin Etkisi

Sadece iç hukukla sınırlı kalmayan durum, uluslararası sözleşmelerle de bağlantılı. Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler, MASAK’a şüpheli işlem bildiren kişilere ceza verilmesini engelliyor. Bu durum uluslararası alanda skandal yaratabilir.

TÜRMOB’un Disiplin Kararları Endişe Yaratıyor

TÜRMOB Disiplin Kurulu’nun aldığı kararlar da dikkat çekici. İstanbul YMM Odası’nın yaptığı suç duyuruları ve Ertuğrul ve Özcan’ın disiplin kararları, Türkiye’nin uluslararası alanda itibarını zedeleyecek şekilde değerlendiriliyor.

Özetle

TÜRMOB ve İstanbul YMM Odası’nın politikaları, içeride ve dışarıda “aklama suçlarını işleyenlere koruma, şüpheli işlemleri bildirenleri cezalandırma” şeklinde eleştirilere yol açabilir. Bu durum, Türkiye’nin itibarını zedeleyebilir.